Rakamlarla Güncel Covid-19 ve Aşı Sektörüne Etkisi

Herkese Merhaba ,

Bu haftaki yazımızda tüm dünyayı yeniden dizayn eden Covid-19 virüsünü rakamlarla inceleyerek , sürecin geldiği ve gidebileceği hususları ele alacağız. Bu hastalıkla birlikte inanılmaz bir yol kateden aşı sektörünü ele alacağız ,  İyi Okumalar ,

12.3 milyar doz aşı , 579 milyon vakanın yakalandığı bir hastalık ve  6.4 milyon vefat sayısı dünyayı yeniden dizayn eden bir hastalıktan bahsediyoruz.

Ülkelere göre güncel durum;

Aşı Pazarının Güncel Durumu ;

Küresel aşı pazarının 2021’de 61.04 milyar dolardan, 2021-2028 tahmin döneminde olağan üstü bir büyüme ile  2028’de 125.49 milyar dolara büyümesi bekleniyor…

Dünya’da önde gelen üreticileri ele alalım..

1. GlaxoSmithKline

GlaxoSmithKline, dünyanın en büyük aşı üreticilerinden biridir ve 1873 yılında Joseph Edward Nathan tarafından Wellington, Yeni Zelanda’da kurulmuştur. Şu anda GlaxoSmithKline’ın merkezi Londra, Birleşik Krallık’ta ve CEO Emma Walmsley’dir. GlaxoSmithKline, düzenli olarak aşı üreticileri listesinin başında yer alır ve yıllık 35 milyar USD’den fazla gelire sahiptir. Bu en iyi aşı şirketi tarafından yaklaşık bir milyon profesyonel istihdam edilmektedir ve GlaxoSmithKline tarafından yapılan aşıların listesi arasında Ambirix, Boostrix, Menjugate, Rabipur ve Varilix bulunmaktadır.

2. Merck & Co

Merck & Co, dünyanın en iyi aşı şirketleri arasında ve aynı zamanda dünyanın en büyük ilaç şirketlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Merck & Co, 1891 yılında George Merck tarafından ABD’de kuruldu. Bu lider aşı üreticisinin merkezi ABD’de New Jersey’dedir ve Merck & Co için yaklaşık 70.000 kişi çalışmaktadır. Merck & Co’nun yıllık satış gelirinin yaklaşık 40 milyar ABD doları olduğu tahmin edilmektedir ve bu tarafından yapılan en çok satan aşılardan bazıları En iyi aşı şirketleri GARDASIL, RECOMBIVAX HB, RotaTeq, VARIVAX ve ZOSTAVAX’tır.

3. Sanofi

Sanofi, bebekler için son derece etkili aşıların araştırılması ve geliştirilmesinde uzmanlaşmış, dünyanın en iyi aşı üreticilerinden biridir. Sanofi, 1973 yılında Elf Aquitane’nin bir yan kuruluşu olarak kuruldu. Daha sonra, Sanofi daha sonra 2004 yılında Aventis ile birleşti ve Mayıs 2011’de adını Sanofi olarak değiştirdi. Fransa’dan bu en iyi aşı şirketinin merkezi Paris’tedir ve dünya çapında 110.000’den fazla çalışanı bulunmaktadır. Sanofi’nin yıllık geliri 40 milyar ABD dolarından fazladır ve şirket tarafından yapılan en çok satan aşı listelerinden bazıları Act-HIB, Adacel-Polio, Pediacel, ViVAXIM, Quadracel ve YF-VAX’tır.

4. Pfizer

Aşı üreticilerinin önde gelen listesinde, Pfizer sürekli olarak dünyanın en iyi 10 aşı üreticisi arasında yer almaktadır. Pfizer, 1849 yılında Charles Pfizer ve Charles F. Erhart tarafından merkez ofisi New York, ABD’de olmak üzere kuruldu. Pfizer, küresel varlığı olan en iyi aşı şirketlerinden biri olarak kabul ediliyor ve şirkette yaklaşık 98.000 profesyonel çalışıyor. Pfizer’in yıllık geliri 50 milyar ABD doları civarındadır ve şirketin sahip olduğu aşı markaları arasında Prevnar 13, NeisVac-C, Mencevax, Nimenrix ve Trumenba yer almaktadır.

5. BioNTech

2021’de biyoteknoloji şirketi BioNTech SE’nin yıllık geliri, bir önceki yıl yaklaşık 482 milyon avroya kıyasla yaklaşık 19 milyar avro oldu. Bu istatistik, BioNTech SE’nin 2017’den 2021’e kadar dünya çapındaki yıllık gelirini göstermektedir. 9 Kasım 2020’de, Alman biyoteknoloji şirketi BioNTech, ABD ilaç devi Pfizer ile işbirliği içinde, kanıtlanmış bir COVID-19 aşısının yıllara göre seri üretime hazır olduğunu açıklayan ilk kişi oldu. -son.

Aşı sektöründeki en güncel gelişmeyi ! gösteren grafiği burada görebiliyoruz. Biontech firması olağanüstü bir büyüme ile 2021 yılı cirosunu 18,9 milyar Euro ile kapattı.

 

Pfizer, geçen yıl Covid-19 aşısından yaklaşık 37 milyar dolar (27 milyar sterlin) satış yaparak tarihin en kazançlı ürünlerinden biri haline getirdi ve 2022’de Covid-19’dan büyük bir artışla dolu başka bir tampon yıl öngördü. hap Paxlovid.

ABD’li ilaç üreticisinin 2021’deki toplam gelirleri iki katına çıkarak 81,3 milyar dolara ulaştı ve bu yıl 98 milyar ila 102 milyar dolar arasında rekor gelir elde etmeyi bekliyor.

 

AstraZeneca’nın 2021 için yıllık geliri, 2020’ye göre %40,58 artışla 37.417 milyar dolar oldu. AstraZeneca’nın 2020 için yıllık geliri, 2019’a göre %9.16 artışla 26.617 milyar dolar oldu. AstraZeneca’nın 2019 için yıllık geliri, 2018’e göre %10.38 artışla 24.384 milyar dolar oldu.

 

Rakamlarla bu hastalığı incelediğimizde , oluşan yeni sektörü ve etkisini bir de bu şekilde değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum ..

Halihazırda 579 milyon vaka ile dünyanın dörtbir yanını etkileyen bu hastalık ,  yeni oluşan sektörler ve dünyanın merkezini değiştirecek kadar büyük adımların atıldığı bir vaka durumunda..

Covid-19 sonrası kazananlar ve kaybedenler

Teknoloji, Medya ve Telekom sektörü %61 oran ile mal ve hizmet yönetiminde dijital teknolojilerden en fazla yararlanılan sektör olarak öne çıkmaktadır. Diğer sektörlere kıyas ile salgının etkilerini belirleme konusunda daha iyi bir konumda olup, katılımcıların %67’si yüksek performans gösterildiğini belirtmektedir. Hizmet seviyelerinin düşmesi sektördeki şirketlerin en çok etkilendiği alan olarak öne çıkarken,  katılımcılar gelecek dönemde farklı iş modellerine  odaklanmayı düşünmektedir. Alınan tedbirler ile nakit pozisyonlarını 6 aydan fazla koruyabileceklerini düşünenlerin oranı %82 olup, büyüme beklentileri pozitif yöndedir.

İlaç sektörü %94 ile tedarik sorunlarından en çok etkilenen sektörlerden biri olarak öne çıkmaktadır. Şirketler ithalat ile tedarik edilen malzemelerin ülke içerisinden karşılanmasında da sorunlar yaşamakta ve katılımcıların %94’ü pandemi döneminde yaşadıkları sorunlara istinaden önümüzdeki süreçte tedarikçi çeşitliliğini artırmaya odaklanacaklarını belirtmektedir. Pandemi sürecinde ekip verimliliğinin yüksek oranda etkilendiği sektörde, katılımcıların %41’i bu süreç ve sonrasında doğru iş gücüne sahiplik konusunda şüphelere sahiptir.

Salgının tedarik zinciri üzerindeki etkilerini belirleme konusunda zayıf  performans gösterildiği düşünülen sektörlerden birisi olan Perakende sektörü katılımcılarının %95’i tedarik sorunlarının operasyonlara etkisini yüksek olarak değerlendirmektedir. Katılımcıların %85’i tedarik ağı boyunca dijital teknolojilerden yeterince faydalanılmadığını belirtirken, gelecek dönemde  operasyonel görünürlük çalışmalarına odaklanılması hedeflenmektedir. Talep  tahmini en çok sorun yaşanılan alan olarak belirtilmekte olup, şirketler stratejilerini müşteriye daha yakın çalışacak şekilde yapılandırmaktadır.

İnşaat ve Gayrimenkul sektörü salgından en çok etkilenen sektör olup, katılımcıların %75’i içinde bulunulan yılda %20’den fazla küçülme  beklemektedir. Katılımcıların %88’i salgının sektör üzerindeki etkilerini
anlayamadığını ve takip edemediğini belirtirken bu neden ile planlama ve hızlı
aksiyon alma süreçlerinde sorunlar yaşanmaktadır. Talep azalması, iş gücü hareketliliği kısıtlamaları ve nakit akış problemleri en çok etkilenen alanlar
olarak öne çıkarken, salgın sonrasında finansal riskleri yönetmek ve alternatif
iş modellerine odaklanmak öncelikli hedefler olmaktadır.

Turizm ve Otelcilik sektörü katılımcılarının %96’sı şirket içerisinde veya hükümet tarafından alınan tedbirler ile nakit pozisyonlarını 6 aydan fazla  koruyamayacaklarını belirtirken 2020’de şirketleri için %20’den fazla küçülme
öngörmektedir. Talebin ve nakit akışının azalmasından yüksek derecede  etkilenen şirketlerin %86’sı gelecek dönemde finansal risklerin yönetiminin çok önemli olacağını düşünmektedir. İş gücüne güvenin yüksek olduğunu belirten sektör katılımcıları stratejilerini daha düşük operasyonel maliyetler ile  alışabilecek şekilde değiştirmeye odaklanacaklarını belirtmektedir.

Tüketici Ürünleri sektörü katılımcıları salgın başlangıç aşamasında etkilerin tespitinde zayıf performans gösterildiğini düşünürken, şirket operasyonlarının tedarik sorunlarından %96 oranında yüksek seviyede etkilendiği  belirtilmektedir. Salgının sektör üzerindeki etkilerini anlama ve takip etmede  zorlandıklarını belirten katılımcılar, talep tahmin zorlukları ve dağıtım ağı sıkıntılarını en çok sorun yaşanılan alanlar olarak değerlendirmektedir.
Gelecek 5 yıl için beklentileri pozitif olan şirketler %96 oranında büyüme beklemekte olup, operasyonel görünürlüğü artırmaya odaklanacaklarını
belirtmektedir.

Endüstriyel ürünler sektöründeki şirketlerin salgına gösterdikleri reaksiyon zayıf olarak değerlendirilirken, katılımcıların %61’i 2020 yılında %20’ye kadar küçülme beklemektedir. Şirketleri en çok etkileyen sorunun talep tahmin zorluğu olduğu belirtilirken, ileriki dönemde operasyonel görünürlüğü artırmanın yanı sıra otomasyona odaklanarak manuel iş gücüne bağlılığın azaltılması hedeflenmektedir. Katılımcıların %71’i stratejilerini operasyonel maliyetleri azaltmaya yönelik değiştirmeye odaklandıklarını belirtmektedir.

Sonuçlar genel olarak değerlendirildiğinde Türkiye’de az sayıda firmanın böylesi bir kriz sırasında, sorunları önceden anlayabilme ve doğru reaksiyonu  gösterebilme konusunda başarılı olduğu gözlemlenmektedir. Araştırmaya göre bunların başlıca sebepleri arasında dijital teknoloji kullanımı düşüklüğü ve iş gücü yetkinliklerinin kısıtlı olması öne çıkmaktadır.

Birçok firma, sektörleri içerisinde kalıcı değişiklikler yaşanacağına işaret ederken, firmaların öne çıkan odak noktaları operasyonel görünürlüğün artırılması ve alternatif iş modellerine yönelinmesi olmuştur.

Pandemi döneminde büyüme öngören sektörler ile en olumsuz etkilenen sektörler, alternatif iş modelleri arayışı konusunda ortaklaşmakta; bir grup toparlanma için alternatif arayışında iken bir grup değişen dinamikleri daha etkili kullanabilmek amacıyla bu odağa yönelmektedir.

Görece olarak daha küçük cirolara sahip firmalar finansal açıdan çok daha fazla riskli konumda görünürken; pandemiden en çok etkilenen sektörler arasında olan İnşaat ve Gayrimenkul ile Turizm sektörleri önümüzdeki 5 yıl için en mütevazı büyüme tahminlerine sahiptir. Bu iki grup toparlanma süreci konusunda diğer sektörler kadar umutlu görünmemektedir.

Teşekkürler,

04.08.2022

Mahmut Sami SAKA

 

No Comments

Post A Comment